Üst Yüz Gençleştirme İşlemleri
Üst yüz bölgesi alın, kaşlar ve üst göz kapakların...
Gözlerimizin güzelliği tarih boyunca her dönem, önemini ve cazibesini korumuştur. Çünkü gözler, aynı zamanda hislerimizi ve yaşımızı ele veren yegane organlarımızdır. Genç yaşlarda, gözlerimizi ve bakışlarımızı ön plana çıkarmak için bir takım kişisel bakım yöntemleri ya da makyaj yaparak başarılı olabilsek de zaman içinde yaşlanmanın ve yer çekiminin etkileri kendini göstermeye başlar.
Yaşın ilerlemesi, cilt yapısı, genetik kalıtım, yer çekimi, çevresel faktörler gibi etkenlerin sonucu olarak ciltte sarkma ve hacim kayıpları meydana gelmektedir. Hassas ve ince yapıdaki göz çevresinde oluşan doğal yaşlanma süreci; göz kapaklarında torbalanma, ciltte bollaşma, gevşeme, renk değişikliği, kırışıklık gibi durumlarla kendisini göstermektedir.
Göz çevresi ince, hassas deri yapısı ve çok hareketli olması sebebiyle, yaşlanmanın olumsuz etkilerinin daha erken ve daha belirgin olarak gözlemlendiği bir bölgedir. Hassas göz çevresinde meydana gelen sarkma ve gevşeme durumları, plastik cerrahi uygulamaları ile ortadan kaldırılabilmektedir.
Göz çevresi deformasyonlarına yönelik olarak uygulanan cerrahi müdahaleler, göz kapağı estetiği olarak tanımlanabilmektedir. Göz kapağı estetiği, genel olarak alt ya da üst göz kapağındaki sarkmış ya da gevşemiş derinin çıkarılması, fıtıklaşmış yağların fazlasının çıkarılması ya da uygun ve gerekli bölgelere transpoze edilmesini kapsamaktadır.
Göz çevresi yüzümüzde yaşlanma belirtilerinin ilk ortaya çıktığı bölgedir. Otuzlu yaşlarda üst kapaklarda cilt yığılmaları, alt kapaklarda torbalanmalar başlar. Bunlar kişinin yorgun ve uykusuz görünmesine neden olur. Ayrıca mimiklere bağlı olarak göz kenarlarında kazayağı adı verilen kırışıklıklar oluşur. Göz altında çökmeler, morluklar gelişebilir.
Üst kapaklardaki deri yığılması hastanın gözünü açmasını zorlaştırır. Bu tür hastalar görüntülerini düzeltebilmek için kaşlarından yardım alırlar. Sürekli kaşlarını kaldırdıkları için zamanla alın çizgileri derinleşir ve gün bitiminde baş ağrıları olabilir.
Bu hastalarda tedaviyi planlarken, üst göz kapağı kaşlar ve alınla birlikte, alt göz kapağı ise yanak ile birlikte değerlendirilir. Üst kapakta fazla deri çıkarılıp göz kapağı üzerinde oluşan yığılma önlenir. Ayrıca gerekiyorsa kaşlar yukarı kaldırılır. Alt kapakta ise bozulmuş olan kapak-yanak ilişkisi düzeltilir. Alt kapakta torbalanmış olan yağlar çıkarılıp yanak üzerine taşınır, aynı zamanda orta yüz bölgesi yukarı doğru taşınır. Gerekiyorsa yanağa ve göz çevresine yağ enjeksiyonları yapılır. Göz çevresindeki ince kırışıklıklar için kimyasal soyma ya da lazer yapılabilir.
Göz kenarındaki kaz ayaklarına botox uygulanabilir. Göz çevresindeki renk değişimleri için ise yine lazer uygulamaları ya da yağ enjeksiyonları yapılabilir. Tüm bu işlemler tek tek yapılabileceği gibi yüz gençleştirme ameliyatının bir parçası olarak da gerçekleştirilebilir.
Estetik göz kapağı ameliyatları genelde 35~40 yaş sonrasında yapılır.
Cilt, anatomik yapısı gereği elastik niteliktedir. Ancak doğal yaşlanma süreciyle birlikte, cildin elastik yapısında kademeli olarak azalma oluşmaktadır. Yüz bölgesinde yaşlanma sonucu oluşan elastikiyet kaybı, kendisini ilk olarak göz kapaklarında biriken fazla deriyle göstermektedir. Bu doğrultuda hassas ve ince yapısı gereği, yaşlanmanın ilk belirtileri göz kapaklarında ortaya çıkmaktadır. Göz kapaklarında oluşan yaşlanma belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Göz kapaklarında ortaya çıkan değişimler, kişinin yüz ifadesinde yaşlı ve yorgun bir görünüm oluşturmaktadır. Yukarıda sıralanan belirtiler ve kişinin yüz ifadesinde oluşan değişimler doğrultusunda, alt ve üst göz kapağı olmak üzere iki farklı şekilde göz kapağı estetiği uygulanabilmektedir.
Üst göz kapakları kirpiklerin yaklaşık 1 cm üzerinden kesilir, deri fazlası çıkarılır. Kapağı etli olan hastalarda alttaki adale, gerekirse yağ dokuları da çıkartılır. Alt kapakta kesikler ya kirpik altından, ya da kapağın içinden yapılır. Alt kapak cerrahisinde amaç göz torbalarını almak, gözyaşı oluğunu yağ ile doldurarak düzleştirmek, kapak ile yanak ilişkisini düzeltmektir. .
Üst kapaklar tek başına opere edilecekse lokal anestezi yeterli olabilir. Alt kapak operasyonunda lokal anestezinin yanında sedasyon dediğimiz sakinleştiricilerin de kullanılması gerekir.
Göz kapağı yaşlanma belirtileri genellikle 30 yaş sonrası ortaya çıkmaya başladığı için, göz kapağı estetiği sıklıkla 40 yaş sonrasında yapılmaktadır. Ancak, özellikle üst göz kapağı düşüklüğü sorunu gibi medikal bir ihtiyaç olduğu takdirde her yaşta göz kapağı estetiği yaptırılması mümkündür.
Ameliyattan 2~3 hafta öncesinde aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçları ve sigarayı kesmek gerekmektedir. Yeşil çay, keten tohumu, kiraz sapı, domates çekirdeği gibi bitkisel ürünler de kanamayı arttırıcı etki gösterir.
Göz kapağı estetiğinden 2-3 hafta önce, bazı ağrı kesiciler ya da E vitamini gibi kan sulandırıcı ilaçlar ile yeşil çay, kiraz sapı, keten tohumu, domates çekirdeği gibi bitkisel ürünlerin kullanımının bırakılması kanamanın artmaması açısından önem arz etmektedir.
Sigara yara iyileşmesine olumsuz etki eder. Eğer içiyorsanız ameliyattan 2 hafta öncesi ile ameliyattan 2 hafta sonrasına kadar sigaraya ara vermeniz ameliyatın başarısı için çok önemlidir.
Hastalar genellikle aynı gün evlerine gönderilir. İlk 2 gün bir miktar şişme ve morarma olabilir. Bunu azaltmak için erken dönemde buz uygulaması önerilir. Hasta 3. gün televizyon izleyebilir, kitap okuyabilir, güneş gözlüğü takarak dışarı çıkabilir. Beşinci gün dikişler alınır. Yaklaşık 3 hafta sonra yüz büyük oranda normale döner. Hastaların ameliyat sonrası 3-6 ay güneşten korunmaları gerekir.
Hastalarda gözlerini kapatamama, alt göz kapaklarının aşağıya doğru çekmesi nedeni ile uyurken gözlerin açık kalması, göz şeklinin bozulması, gözlerde kuruma ve hatta körlüğe kadar varan komplikasyonlar görülebilir. O nedenle operasyon uzman kişilerce, dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.
Hastalar genellikle ameliyat sonrasında aynı gün taburcu olurlar ve ameliyat sonrası dönem rahat geçer. Ameliyat sonrası göz etrafında morarma ve şişlik oluşabilir, bu nedenle hastalara erken dönemde buz uygulaması önerilir. Morluk ve şişlikler 1 hafta içerisinde düzelir.
Hasta 2 gün sonra televizyon izleyebilir ve kitap okuyabilir. 3. Gün, güneş gözlüğü kullanarak dışarı çıkabilir, 10 gün sonra makyaj yapabilir, kullanıyorsa 1 hafta sonra kontakt lenslerini takabilir. Dikişler genellikle 5. Gün alınır ve hasta 1 hafta sonra işe başlayarak normal hayatına geri dönebilir. 2-3 hafta içinde göz kapaklarındaki ödemler tamamen gerilemiş olacaktır, ancak hastaların ameliyattan sonra 3-6 ay güneşten korunmaları gerekmektedir.
Göz kapağı estetiği; ağrılı bir iyileşme süreci yaşanmaması, normal hayata kısa sürede dönülmesi açısından son derece konforlu bir ameliyattır. Ancak, alt göz kapağının aşağıya doğru çekmesi, uyurken gözlerin tam olarak kapanmaması gibi komplikasyonların gelişmemesi açısından operasyonun, konusunda uzman ve tecrübeli hekimlerce gerçekleştirilmesi hayati önem taşımaktadır.
Yaşlanma süreci ameliyattan sonra da devam eder ve göz kapaklarında da yıllar içerisinde değişiklikler olur. Ancak hiçbir zaman ameliyat öncesi şekline dönmez. Zamanla üst kapaklarda tekrar deri yığılması oluşabilir ve yeniden ameliyat gerekebilir. Alt kapaklarda genellikle tekrar ameliyat gerekmez.
Ameliyattan sonra yaşlanma süreci devam eder. Dolayısı ile meydana gelen değişiklikler ile göz kapakları hiçbir zaman ameliyat öncesine geri dönmez. Genellikle alt kapaklarda ameliyatın yenilenmesine gerek olmamasına karşın, eğer üst kapaklarda zaman içinde tekrar yığılma söz konusu olursa yeniden ameliyat olunması gerekebilir.
Üst göz kapağındaki yaşlanma belirtileri, 40 lı yaşlardan itibaren gözlenmeye başlar. , kaşlar ve alın bölgesinde yer çekiminin de etkisiyle aşağı doğru yer değiştirme meydana gelmektedir. Bu durum, yaşın ve diğer faktörlerin etkisi ile üst göz kapağında gevşemeye ve derinin göz üzerine yığılmasına sebep olmaktadır. Estetik açıdan kötü bir görünüme sebep olan bu yığılma, bazı hastalarda görmeyi bile engelleyecek boyutta olabilir.
Alt göz kapakları; yaşlanma, kalıtımsal etkiler, fazla mimik kullanma ya da gözlerin fazla yorulmasına bağlı olarak göz altı torbalanması, göz altı renk değişimleri, göz altında çökme, göz altı kapağında sarkma, göz kenarı çizgilerinde derinleşme gibi bazı sorunlara yol açabilir. Özellikle alt göz kapağında oluşan bu sorunlar, kişide çökmüş, yorgun ve yaşlı bir ifadeye yol açar.
Üst yüz gençleştirme hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın
Göz kapağı ameliyatı 2 göz kapağı için 45 dakika 1 saat arasında süren bir işlemdir. Göz kapağı ameliyatında kesi katlanma noktasından yapıldığı için görünmesi oldukça zordur. Dikiş izi zamanla derinin rengini aldığı için fark edilmez. Genellikle 45 yaş ve üstü kişilerin tercih ettiği bir yöntemdir. Bu ameliyatı göz kapağı düşüklüğü olan ve şişkinliği olan kişiler tercih edebilir. Bu durumlar bazen yaşa bağlı olmadan genetiğe bağlı olarak geliştiği için daha genç yaşlarda göz kapağı estetiği tercih edilebilir. Göz kapağı ameliyatının etkisi 5-8 yıl arası sürmektedir. Kişinin cilt yapısına ve ameliyatın yapıldığı yaşa bağlı olarak bu süre değişiklik gösterebilir. Göz kapağı ameliyatı uygun şartlarda ve teknik ile yapılırsa göze zarar vermez. Ancak bu ameliyatın düşük de olsa riski bulunur. Bunlar; fazla deri çıkarılması durumunda gözlerin uyurken tam kapatılamaması olabilir. O nedenle ölçümlerin dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Göz kapağı ameliyatı lokal anestezi, sedasyon ya da genel anestezi altında yapılabilir. Göz kapağı ameliyatı gözün yapısını değiştiren bir işlem değildir. Alt ve üst göz kapaklarındaki fazla deri ve fıtıklaşmış yağların alınmasını ve daha genç bakışları sağlar.Göz kapağı ameliyatı kaç dakika sürüyor?
Göz kapağı ameliyatı dikiş izi kalır mı?
Kimlere göz kapağı ameliyatı yapılır?
Göz kapağı ameliyatı kaç yılda bir yapılır?
Göz kapağı ameliyatı göze zarar verir mi?
Göz kapağı ameliyatında uyutulur mu?
Göz kapağı ameliyatı göz şeklini değiştirir mi?